Tiroid İnce İğne Biyopsisi, Kullanım Nedenleri ve Uygulanışı

Tiroid ince iğne biyopsisi nedir, hangi amaçlarla kullanılır, yöntem nasıl uygulanır, neticesinde meydana gelebilecek olan yan etkiler nelerdir hakkında makale.

Tiroid İnce İğne Biyopsisi

Günümüzde sıklıkla görülen ve yaygınlaşmaya başlayan tiroid nodülleri kolaylıkla tespit edilmelerine karşın, patolojileri kolay tespit edilemeyen lezyonlardır. Tespit edilmeleri oldukça rahat olmakla birlikte, yapılarının incelenmesi o kadar kolay değildir. Bunların yapıları hakkında günümüzde en doğru ve kolay bir şekilde bilgi veren tanı aracı ince iğne biyopsisidir.

ilk olarak 1930’li uygulanmaya başlanan bu yöntem günümüzde tiroid nodüllerinin incelenmesinde altın yöntem olarak geniş ve yaygın bir şekilde kullanılmaya 10970’li yıllarda başlanmıştır. Ülkemizde ise 1980’li yılların başlarından itibaren doktorlar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Tiroid kanserinde erken teşhis hayat kurtarıcı olduğu için bu yöntemin önemi daha da fazla artmış bulunmaktadır.

Tiroid nodülleri toplum genelinde yüzde dört ile yedi arasında görülmekte olan bir rahatsızlıktır ve tüm bu nodüllerin yüzde beşi kötü huyludur.

Bu yöntemin uygulanmasında;

  • Duyarlılık yaklaşık olarak yüzde 72 ile 100
  • Özgüllük yüzde 65 ile 98 arasında değişmektedir

Biyopsinin uygulanabildiği nodüllerin boyutları 0.5 ile 1 santimetre büyüklüktedir. Bu aralıkta nodüllerin incelenmesinde oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Bu sayede bunların cerrahi müdahaleye gereksinim duyup duymadıkları tespit edilerek hastaların gereksiz tedaviler almalarına ve boş yere cerrahi operasyon geçirmelerine gerek kalmamaktadır.

Uygulanma Yöntemi

Oldukça rahat ve uygulanması kolay olan bu yöntem sayesinde kısa sürede ve zahmetsizce nodüllerin incelenmesi gerçekleştirilebilmektedir. 

Yöntemde kullanılan gereçler ve uygulanma prosedürü şu şekilde sıralanabilir:

  • 0.7 mm daha küçük çapa sahip olan bir iğne kullanılır
  • İnceleme esnasında lokal anesteziye gerek yoktur. Bu da uygulama süresini oldukça kısaltmaktadır
  • Hasta sırt üstü olarak yatırılır
  • Hastanın başının altına bir yastık konularak kafasının yükseltilmesi sağlanır
  • Hastaya ilk olarak yutkunması, daha sonra ise 10 saniye boyunca yutkunmaması söylenir
  • İğne nodülün içerisinde hareket ettirilir
  • Bu iğne vasıtasıyla incelenecek olan nodülden bir parça iğne lümeni içerisine alınır
  • İğne çıkartılır işlemin gerçekleştirildiği bölgeye beş dakika boyunca basınç uygulanır
  • Elde edilen bu doku incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir

Oldukça kısa süren bu işlem herhangi bir genel veya lokal anestezi gerektirmediği için kolaylıkla gerçekleştirilebilmektedir. Çoğunlukla rahat bir şekilde gerçekleştirilse de kimi zaman hastalardan kaynaklanan psikolojik rahatsızlık gibi durumlar nedeniyle uygulamanın gerçekleştirilememe ihtimali bulunmaktadır.

Uygulama öncesi hastalara imzalatılan onam belgesinde uygulamanın;

  • Psikolojik rahatsızlığı olanlara
  • Kanama eğilimi yüksek olanlara
  • Bilinci açık olmayan hastalara

uygulanamayacağı açık olarak belirtilmektedir. Aynı şekilde gerekli inceleme için iğnenin her bir nodiüe iki ile dört defa arasında batırılacağı ve işlem süresi de belirtilmektedir. Çoğunlukla uygulama beş ile on beş dakika arasında bitmektedir.

Onam formunda hastalara belirtilen en önemli konulardan birisi uygulama süresinde iğne batırıldığı sırada hastaların kesinlikle yutkunmamaları gerektiğidir. Bunların dışında belirtilen konulardan birisi de uygulama esnasında ve sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyonlardır. 

Faydaları ve Komplikasyonları

İnce iğne biyopsisi sayesinde sağlık açısından birçok faydalı sonuç elde edildiği gibi, aynı zamanda bir takım komplikasyonlarında görülmesi olasıdır. Beraberinde getirmiş olduğu sağlık açısından faydalı özelliklerinden dolayı sebep olduğu bir takım yan etkilere karşı bu yöntem günümüzde sıklıkla ve yoğun olarak kullanılmaktadır.

İnce iğne biyopsisinin sağlamış olduğu sağlığa faydalı özellikler şu şekilde sıralanabilir:

  • Nodüllerin yapıları kesin ve net olarak tespit edilebildiği için gereksiz cerrahi müdahaleler yapılmasının önüne geçilir
  • Uygulanması gereken tedavi yöntemi ve cerrahi operasyon rahat bir şekilde tespit edilebilir
  • Hızlı bir yöntemdir
  • Cerrahi bir müdahale olmadığı için uygulanışı kolaydır
  • Uygulama sonuçları çoğunlukla güvenilirdir
  • Düşük maliyetli olması
  • Lokal anesteziye gereksinim olmaması

Bu tür çok sayıda avantajının yanında yöntemin uygulanışı ile ortaya çıkabilen sınırlı sayıda komplikasyonlar da bulunabilmektedir. Bunlar da şu şekilde sıralanabilirler:

  • Hematom oluşumu. Çoğunlukla biyopsi sonrası hasta taburcu olduktan sonra görülmektedir. Genellikle küçük boyutta ve zararsızdırlar. Nadiren büyük olanlarda kimi zaman cerrahi müdahale gerekebilmektedir
  • Ağrı oluşumu. Kimi hastalar uygulama sonrası ağrı hissedebilmektedirler
  • Nekroz oluşumu
  • Enfeksiyon meydana gelmesi
  • Nodül nekrozu

Tüm bu endikasyonlar çoğunlukla geçici olan, cidi bir sağlık problemine neden olmayan yan etkilerdir. Yöntemin sağlamış olduğu fayda göz önüne alındığında bu tür yan etkiler tolore edilebilir olarak görülmektedir.

Makale değerlendirmesinde sizin de katkınız olsun



1 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 5
(1 Oy, Ortalama: 5,00 Toplam 5, Oy)
Yaptığınız oylama bu makalesini değerlendirmek ve sonuçlara göre yenilemek için kullanılacak.
Loading...