MR Nedir, Hangi Durumlarda ve Hangi Bölümde Çekilir?

MR, en sık rastlanan ve herkesin mutlaka aşina olacağı bir tanımdır. Kapsül şeklinde olan, X ışını yaymak yerine elektromanyetik dalgalarla görüntüleme sağlayan bir sisteme verilmiş isimdir.

MR, her hastanın rutin olarak duyabileceği bir görüntüleme birimidir. Okunuş itibariyle halk arasında Em-Ar olarak adlandırıldığına şahit olabilirsiniz.

MR Tanımı


Manyetik Rezonans Cihazı

MR nedir diye sorulduğunda tamamıyla zararsız olduğu ilk verilen bilgidir. Yıllardan beri geliştirilen ve X ışınları olmadan karşımıza çıkan bir cihazdır. Kullanılan ilaçlar ve söz konusu yan etkileri sebebiyle birçok görüntüleme biriminde endişe duyulması sık rastlanan bir durumdur. Buna radyasyon, görüntüleme amacıyla içilen veya sürülen ilaçlar ya da görüntüleme esnasında kullanılan araçlar dahildir.

Tüm bunları bir kenarda tutarak MR’nin ne işe yarayacağına ve nasıl işlediğine değinerek devam edelim. Eğer bir hastalıktan, ağrıdan veya sağlığınızla ilgili bir durumdan şikâyetiniz varsa sebebini bulabilmek için MR çektirmek doğru tercih olacaktır. MR açılımı nedir sorusuna Manyetik Rezonans cevabını vermek mümkündür. Kendisine has yapısıyla sedyeye yatarak bir cihazın içerisine girersiniz.

Burada hareketsiz biçimde işlem sonuna kadar kalmanız istenir. Eğer kalamayacak bir rahatsızlığınız varsa, algı gibi düşünme yetisini etkileyecek bir rahatsızlık söz konusu ise, bebek gibi bu durumu algılayamayacak bir durumla karşılaştıysanız genel anestezi ile uygulaması yapılabilir. MR kısaca tüm hastalıkların belirtilerini saptayabilen bir manyetik alan görüntüleyicisidir. Burada beyin, akciğer, mesane, diz ağrıları, migren, karın ağrıları, dil ve çevresi, Kranial veya abdominal incelemeler, metastaz taramalar mümkündür.

MR Açılımı İngilizce 

MR açılımı için İngilizce dilinde geliştirilmiş anlam doğrudan dilimize çevrilmiştir. Orijinali Magnetic Resonance Imaging olarak belirlenmiştir. Bu ismin sonunda yer alan İmaging ise görüntüleme anlamında türemiştir. Hemen hemen hepimizin MR çektireceği zaman MRI makinesi tanımıyla karşılaştığı aşikâr. Bu durumda da tamamıyla İngilizce dilinden çevrildiğinde oluşan karşılığıyla ortaya çıktığını anlayabiliyoruz.

Fikir olarak 1924’te, temel anlamda ise 1940’lı yıllarda ortaya çıkmış olsa da tıbbi literatürde yer alması 1980’lere kadar sürmüştür. Geliştirilme evreleri ile beraber son 30-40 yıllık süreçte aktif biçimde kullanıldığına şahit olabilirsiniz. Şu an için tıbbi anlamda MRI yani Magnetic Resonance Imaging, pratikte ise MR yani Magnetic Resonance olarak anılmaktadır.

Tamamıyla manyetik alandan yararlanarak görüntüleme sağladığı için en ufak doku farklılıklarını veya anomalileri tespit edebilmek mümkün olur. Bu durumun avantajı ise standardın dışına çıkan tüm hareketlerin saptanmasıyla beraber erken ve doğru teşhisleri arttırmasıdır.

MR ve MRG Anlamı

Genellikle MR ve MRG olarak iki ayrı tanımla karşılaştığımız için farklılıklarını merak etmemiz normaldir. Burada da yukarıda yer alan Magnetic Resonance Imaging ile olan bağıntıyı kurabilmek mümkündür. MRG doğrudan Manyetik Rezonans Görüntüleme sistemi olarak adlandırılır. Son harfin Imaging tanımına karşılık gelen Görüntüleme ile eklendiğini söyleyebiliriz. Ancak çoğu yerde MR olarak tanımlanması bile yeterli olduğu için bu tanım daha geri planda kalmıştır.

Tarayıcı ismi verilen kapsül benzeri kabinin herhangi bir X ışını yaymaması ise dermatolojik anlamda veya patolojik sonuçlarda yan etki görülme ihtimalini sıfır noktasına indirir. Burada tamamıyla elektromanyetik bir alan oluşturulduğundan zararsız görüntüleme sistemi olarak adlandırılması mümkün hale gelmiştir.

İlaç dahi alınmamasına karşılık bazı durumlar için sonuçların daha net alınabilmesi açısından çeşitli ilaçlar önerilebilir. İki farklı şekilde türlerini açıklamak mümkündür.

  
T1 MRAnatomik yapı incelenerek sonuçları çıkarılır.
T2 MRDokular yoğun olarak incelenerek sonuçlar çıkarılır.

Sonuç odaklı baktığımızda ise MR kısaltması manyetik alandan kaynaklanan ve sağlığımıza hiçbir zarar vermeyen bir görüntüleme birimi olarak geliştirilmeye devam ediyor. Burada MR’nin en önemli fonksiyonlarından birisi ise yalnızca belirli hastalıklar için kısıtlı bir veri toplamamasıdır. Yani beyin hücrelerinde oluşan anomaliden diz kapağınızda oluşan ağrılara kadar değerlendirilebilecek bir sistemdir.

Hamilelere MR’nin zararlı olup olmadığıyla ilgili birçok farklı bilgi yer alıyor. İlk 3 ay için her ihtimal göz önünde bulundurularak MR’nin önerilmediğini söyleyebiliriz. Fakat mecbur kalındığı takdirde hamilelerin tüm periyotları için uygulanabilecek bir sistemdir. Burada annenin sağlığını veya bebeğin sağlığını komplike bir biçimde düşünerek zararsız bir görüntüleme türünün tercih edilmesi elzemdir. Uygulanan teknik ise bu seçenekler arasında en güveniliri olan MR olacaktır.

Makale değerlendirmesinde sizin de katkınız olsun



1 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 51 vote, average: 5,00 out of 5
(1 Oy, Ortalama: 5,00 Toplam 5, Oy)
Yaptığınız oylama bu makalesini değerlendirmek ve sonuçlara göre yenilemek için kullanılacak.
Loading...